Ünlü yazar Tolstoy, “hayat sonsuz bir şimdidir” diyor. O halde, daha fazla zaman kaybetmeden hedefleri, hayalleri ve önüne koyduğunuz mazeretleri bir bir dökmenin vakti gelmeli. Her bir mazereti ortadan kaldırarak yapabildiğinizi görmek ve bunu sürekli kılmak…

Jay Rifenbary’nin orjinal adı “No Execuse!” yani mazeret yok adlı kitabının tanıtım yazısında “Yaşamınızın değişmesini istiyorsanız, yaşamınızda değişiklikler yapmalısınız. Fakat, yaşamınızın kendiliğinden değişmesini beklerseniz, yaşam da sizi bekler. Kimse ayağınıza kadar gelip size çoşkulu bir yaşam sunmaz” diye yazıyor.

Sonra devam ediyor;

Yanlış bir adım attıktan sonra, “Sadece başkaları gibi yapıyordum,” diyor muyum?

“Zamanım kalmıyor”, diye ailemi ihmal ediyor muyum?

Doğru olmadığı halde “Param yok,” diyor muyum?

“Yapardım, ama…” deyip bir mazeret öne sürüyor muyum?

Beni arayanları, “Telefon numaralarını kaybettim,” diyerek aramayı ihmal ediyor muyum?

Kariyerimde yükselmeyi, patronuma ya da ekonominin durumuna bağlıyor muyum?

“Çok yaşlı,” “çok küçük” ya da “çok yorgun” olduğum için yeniliklerden kaçıyor muyum?

Siz de bu soruları, kendinize sorup dürüstçe yanıtlarsanız, birçok kişi gibi mazeretleri yaşamınızdan silmeye başlamış olursunuz.

Bu makaleyi hazırlarken kendime koyduğum mazeretlerle karşılaştım. Şöyle bir bakın uzun zamandır yapmak istediğiniz ama her adım atmaya çalıştığınızda karşınıza koyduğunuz bariyeler neler…

Tanıtımda yer alan diğer açıklamalar ve okuyanların yorumları ise şöyle;

Gerçekten de hepimizin yaşamlarında ilk bariyeri en önce kendimiz koyuyoruz.

İlk bahanemiz ise “zamanım yok” oluyor. “Sonrasında ben istesem de içinde bulunduğum ortam izin vermez” geliyor.

Diğer taraftan karşımıza çıkan engelleri nasıl fırsata çevireceğimizin ipuçlarını veriyor. Mesela zamanım yok “mazeretine” her gün 10 dk. ayırabilir miyim? Cevabı çözüm olabiliyor. Önemli olan o ilk adımı atabilmek. Sonra bir bakıyorsunuz, o ilk adım maratona dönmüş.

Bazen de almak istemediğimiz sorumlulukları başkalarına bırakmak mazeret. Ben yapardım ama annem izin vermedi! Ben hobim olsun isterdim ama bana uygun bir hobi bulamadım! Gerçekten istediğiniz şeyleri nasıl yapıyorsunuz bir düşünün. O zaman soru “gerçekten o kitabı okumak istiyor muyum? veya gerçekten vakit ayırmak istiyor muyum?” Sorumluluğun bireyin kendisinde olduğunu bilerek, farkına vararak ve mazeretleri birer birer kaldırarak deneyimlemek.

Geçtiğimiz gün yapılan bir araştırmaya denk geldim. 18 yıldaki teknolojik değişimin 60 sn.’de özetini yapmışlardı. 18 yıl önceki liste lideri şirketler zirveyi kaybederken, adları hiç listede olmayan ve sonradan listeye giren Apple, Google, Amazon gibi şirketler ilk 3’e yerleşmişti. Ve bu arada HP, Nokia gibi şirketler de listeden çıktı. Gelişmek için mazeret koymayan, gelişime zaman ve kaynak ayıran kurumların geldiği yer ise inanılmazdı.

JAN RIFENBARY’NIN BLOG’UNDAN…

Bugün hayatınızı kişisel olarak ze­nginleştirmek için ne yapıyorsunuz? Rutininizin bir bölümünü yönlendirmeye ve farklı bir şey yaşama olasılığını araştırmaya istekli misiniz? Seni ne engelliyor? Bilinmeyen, bilgi eksikliği veya potansiyel hayal kırıklığı korkusu mu? Ya neşe, gurur, başarı hissi, kişisel gelişim ve daha fazla bilgelik gibi tam tersi olursa?

Asla denemezsen, sonucun ne olabileceğini nasıl bilebilirsin?

Kendinizi sevin, çünkü gerçekten sevilecek çok şeyiniz olduğuna inanıyorum. Deneyim sonsuz olduğu için, ne yapabilirseniz yaşayın çünkü deneyimin derinliğine hiçbir sınırlama yoktur. Aldığın her nefes, duyduğun her ses, hissettiğin dokunuş, görüş, karşılaşmalar, duygular, düşüne­bileceğin düşünceler, bazen başa çıkmaya çalıştığın iç sesin ve sorgulayabileceğin manevi merak seni her sabah seni kaldıran ve özel yapan şeyler. Bu bir ayrıcalık. Daha fazlası olmak adına bir nimet veya başka bir deyişle bir fırsattır. Size zarar verenleri affedin. Hatalarından dolayı kendini affetme konusunda da cömert ol. Çevrenizdekilere karşı nazik, saygılı ve sevgi dolu olun. İyi ve iyimser olun. Başkalarını yargılamadan önce diğer tarafı anlamaya çalışın. Sevginin kendiliğinden olmasına izin verin. Beklenmedik olanı yapma deneyiminin keyfini çıkarın.