Sihirli Değnek

Sihirli Değnek Hayat bazen öyle bir girdabın içine alıyor ki zihni, kalbi, bedeni kontrolden çıkıyorsun. Hep bir zorunluluklar, hep bir şeylere, bir yerlere yetişme telaşı. Kalpte hep fazladan atmalar. Araya uzun zamandır göremediklerini sıkıştırma gayreti. Aslında o sıkıştırmalar, biraz kendine alan açıp, özgürleşme ihtiyacı. O molalar da olmasa nasıl dayanılır ki! Hoş bazen o alandan, …

Okumaya devam et Sihirli Değnek

Şimdi değilse ne zaman?

Durmadan bir şeyleri öteleyip duruyoruz. Çoğu zaman da kendimizi. Hep sonra yaparım, sonra giderim, sonra ararım, sonra alırım, sonra görürüm diye uzayıp gidiyor liste/ler. Sanki zaman sonsuz ya da biz sonsuzmuşuz gibi. Biraz cesaretle ilgili galiba. O ilk adımı atmak, zihnimizdeki sabotajcılarla müzakere halinde olmak hep bir ikna durumu. Yeni bir işe, diyete, spora başlayacağız …

Okumaya devam et Şimdi değilse ne zaman?

Hayatımızı mahveden beş duygu…

Mahveden deyince zihnim pür dikkat peşinden gelecek cümlelere odaklandı. Koptuğum ya da daldığım yerden yeniden katıldım derse. Zihin ilgisini çekmeyen bir şey olduğunda ya da odağı başka yerdeyse fiziken olduğu ortamdan sıkça kopabiliyor. O kadar kolay ki! Hem oradasın hem değilsin. Sonra dönüp sana bir soru soruveriyorlar! Sen "uppps soru neydi, pardon" derken buluverirsin kendini. Halbuki sen …

Okumaya devam et Hayatımızı mahveden beş duygu…

Aile

Öyle her rüzgarda sarsılmak olur mu?Duruşun olacak, sağlam duracaksınBazen sevmeyecekler kararlarınıAma sen doğru olan için mücadele edeceksinOnurundan vazgeçmeyecek değerlerine sımsıkı sahip çıkacaksınMadde de değil mana da yol alacaksınEtrafın maddeyle dolu hayatı anlamı maddede arayan insanlarla olacak ama sen yaptıklarınla belki ışık olacaksın vazgeçmeGüçlü olacaksın gücüne güç dileyeceksinGerekirse biraz sessize alıp dinleneceksin ama asla vazgeçmeyeceksinÖyle bir …

Okumaya devam et Aile

Ben Kimim? Kim değilim?

Çok derin bir konu kabul ediyorum, ama üzerinde düşünmeye, kafa yormaya değer. Çünkü hayata bakışımızı, yaşam kalitemizi, tepki ya da tepkisizliklerimizi, sınırlarımızı ya da sınırsızlıklarımızı, kendimizin farkında olmadan, başkalarını mutlu etmeye çalışarak mutluluğu bulma çabalarımızı… belki de hiçliği vb. düşünmeye, fark etmeye, kafa yormaya değer de ondan. Kendimizi nasıl gördüğümüzün, değerlerimizin, güçlü yanlarımızın, hayallerimizin, tutkularımızın, …

Okumaya devam et Ben Kimim? Kim değilim?

Uydurmaca Masallar*

Uydurmaca masallarım ya da hikayelerim vardı benim. Oğlum küçükken her gece belirli ritüellerimiz olurdu. Tören gibi. Özenli. Hikayelerimiz ya da oğlumun tabiri* ile "uydurmaca masallar" bunlardan biriydi ve çok eğlenceliydi. Nasıl buldum, nasıl aklıma geldi ve başladık hala bilmiyorum. Öylesine çıkıvermişti. Çok seyahat ettiğim için evde olduğum her vakti onunla geçirmeye özen gösteriyordum. Oyunlar, resimler, …

Okumaya devam et Uydurmaca Masallar*

Altıncı Koğuş

Anton Çehov’un bir asrı aşkın bir süre önce yazdığı içerik, bana sadece, dekor, sahne ve oyuncuların değiştiği ama senaryonun hep aynı kaldığı bir oyun gibi geldi. Şu an günümüzde de yaşadığımız neredeyse aynı. Aramızda zinhini sadeleştirenlerimiz, an’da kalmaya başaranlarımız var tabi. Ya da İlhami Güngören hocanın dediği gibi “Yaşamayı, problemlerin çözümüne ötelemeyen”lerimiz! Önyargısız zihinler var …

Okumaya devam et Altıncı Koğuş

Masallarla Erdem – CESARET

Cesaretin 3 düşmanı varmış 🧐- açgözlülük - öfke ve - cehaletYolda tutan soru ise; 🎈Cesaret ettiğinizde bulduğunuz veya bulacağınız hazine ne? 🍀Ya da;Hangi aşk, tutku kalbindeki cesareti hatırlatır? 🧚🏼 İmiş 🤗Cesaret demek adaletli yani adil olmak demektir. Önce kendine sonra çevrene😉Cesaretli olmak cömertliktir. 🙏🏻 Cesaretli olmak şefkatli olmaktır. Sözde, gözde ve özde 🦋Cesaretli olmak zarif …

Okumaya devam et Masallarla Erdem – CESARET