Pusulamızı Sevgiye Çevirdim…

Ne muazzam bir haftaydı. Ne kadar öğretici. Bütün duyguları deneyimlediğimiz, sıkça dibe vurup, öfkelendiğimiz. Canımız acıdı çokça. Çaresizlik, hüzün yoldaş oldu çoğumuza. "Acı hissediyorsan, canlısın. Başka birilerinin acısını duyumsayabiliyorsan, insansın." Demiş Tolstoy / İnsan Neyle Yaşar Kimimiz enkaz başında yardım etmeye çalışırken gözümüzün önünde giden canlara şahitlik etti. Kimimiz arılar, karıncalar gibi organize nasıl destek …

Okumaya devam et Pusulamızı Sevgiye Çevirdim…

Oluş…

Hiç maskesiz oldunuz mu? Olduğunuz gibi Saf duru Ne düşünür kaygısı olmadan Beğenir mi, sever mi, hoşlanır mı, Soruları olmadan Hayallerinizi paylaştınız mı hiç? O da olur mu canım nereden çıktı denmeden sadece heyecanını paylaştınız mı hiç? Ya da Hayal kurdunuz mu hiç? Korkularınızı kaygılarınızı açık açık anlattınız mı hiç ? Çocuk oldunuz mu hiç? …

Okumaya devam et Oluş…

Hayatını çizmek- Üstünü mü? Altını mı?

Hayatın altını ya da üstünü çizmenin, işte tamda bu yolculuklar olduğunu bir kez daha söyleyeyim. Kimselere söyleyemediğin, sessizce tutunduğun acıları bırakmanın, akan gözyaşlarının yerini şükürlere bıraktığın yolculuk bu. Mesela sırf bana kızacaklar diye isteklerimden vazgeçtiğim! Ya da dayanamayıp gitsem/yapsam bile sonradan burnumdan gelen arkadaş buluşmaları. Hesap vermeler. İçime otururdu resmen. Küsmeler. Sözel veya duygusal şiddet. Yavaş yavaş kendi ellerimle kendi hayatımın üzerini çizişlerim ve kendimden vazgeçişlerim! O kadar ki, yıllar sonra tüm bu birikimle hastalanıp bir organımdan bile vazgeçebileceğim. Çaresiz hissettiğim anların geçip gittiği yolculuk. ... ... Başka? Başka? Başka? En kötü ölürüm dedim. Sıkışmış hissettim. Sonra bir anda, ölüm vuslata kavuşmaksa, düğün günü ise nesi kötü dedim. Derin bir nefes aldım. İnanın tünelin sonundaki ışığı görmek gibiydi. Yorulmuştum. Çaresizlik yerini hadi bir gayrete bırakmıştı. Diğer taraftan hayatımı yeniden çizebilmem mümkündü ve soruların gücü inanılır gibi değildi. Yapabilirdim. .... .... Yeter ki, o dersi alalım, dönüşelim, öğrenelim ve üzerimize düşen vazife neyse layığı ile yapalım ve bir hoş seda ile ayrılalım. Peki ya siz yaşamı yaşanılır kılmak için nasıl çiziyorsunuz hayatınızı? İmza : Ben Aralık 2022, İzmir

Özlemek

Maskesiz olduğumuz kişiyedir özlemÖyle içinden geldiği gibi sohbettir özlemBu da konuşulur mu samimiyetidir özlemGizemdir, şeffaftır, samimidirEğlencedir, keşiftir, meraktır, oyundur, paylaşmaktır özlemHayal kurmaktır, sarıp sarmalamaktırÖzendir, niyettir özlemKalbin kabulüdürİmza : ben Ekim 2022, İzmir

Açık kapı…

Bu defa farklı olan neydi dedim kendime. Neyi öğrenmem gerekiyor? Görmem gereken ne diye soruları sıralarken cevap geldi. Çok netti. “Anlaşılmayı beklemek” beklentisini bırak. Durumu kurtarmaya çalışmadım. Netleştirdim konuyu. Üstelik; Matematiksel, Bilimsel ve İnsani/Kalbi Duyguların açıklamalarıyla. Sınırımı ve alanımı korumak kendime olan saygım ve sorumluluğum gereği gerekliydi. Ve öylede oldu.

Sihirli Değnek

Sihirli Değnek Hayat bazen öyle bir girdabın içine alıyor ki zihni, kalbi, bedeni kontrolden çıkıyorsun. Hep bir zorunluluklar, hep bir şeylere, bir yerlere yetişme telaşı. Kalpte hep fazladan atmalar. Araya uzun zamandır göremediklerini sıkıştırma gayreti. Aslında o sıkıştırmalar, biraz kendine alan açıp, özgürleşme ihtiyacı. O molalar da olmasa nasıl dayanılır ki! Hoş bazen o alandan, …

Okumaya devam et Sihirli Değnek