Nietzsche ile tanışmak…

Seç, sev ve yaşa….

Geçtiğimiz akşam Sevgili Miryam Şulam’ın organize ettiği PhiloZoom’da Nietzche ile tanıştık. İtiraf etmeliyim çok sertti. Uzun zamandır bu kadar sert bir kişilikle tanışmamıştım! Pişman mıyım, hayır!

Değerli hocamız Dr. Zekeriya Taş o akşam bir süreliğine Nietzche oluverdi. Ve durmadan sordu. Ardı arkası kesilmiyordu neredeyse nefessiz. Yeniden bir ses bulmanın coşkusuyla…

İnsanların acılardan kaçma sorunu var diye başladı. Başkaları gibi olma sevdanız yüzünden kendiniz olmayı kaçırıyorsunuz dedi. Empati kurarak hayata nasıl değer katacaksın? Üstelik empati kurmak ezikliktir dedi. Bir de baştan uyarayım “her kulağa uygun bir ağız değilim” deyiverdi.

Korkaksınız ve acıdan kaçma korkunuz yaşamı dışardan izlemenizi sağlıyor. Cesur olun, korkmayın ve korku oyununa gelmeyin çünkü yaşam çok değerli ve kıymetli hakkını verin diyordu.

“Kendini bulmak, başkalarının senile ilgili ne düşündüklerinden kurtulmaktır”.

Sonra durdu, bakındı guruptakilere. Biran söze girsek mi diye düşünürken; Kaderinizi seçin, Kaderinizi Sevin ve Kaderine yaşayan olun dedi. Yaşam çok değerli ve kıymetli dedi tekrar. Yaşarken acı çekeceksin elbet çünkü acı olgunlaştırır. O konuşurken koptum bir an zihnim bir kaç yıl öncesine bir sohbete gidiverdi. Çocukluğumu, göçlerimi, Kabul ediş, edilişlerimi, hayal kırıklıklarımı, çabalarımı kısacası acılarımı anlatırken “Bugün Arzu Berk olduysan, tüm bu yaşadıklarına borçlusun” demişti, Haydar Bey. Böyle olgunlaştın demişti. Sanki Nietzche tüm bunları bilir gibi gözlerini dikti ve sordu.

Kimler acılarını paylaşmakta özgür ve cömert?

Kimler korkularının üzerine gidiyor?

“Denizi seviyorsan dalgaları da seveceksin. Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin…”

Kimler ne düşündüğünü özgürce paylaşabiliyor? Mesela sen; “akılsıza, akılsızsın diyebiliyor musun?” “millet kırılmasın, acı çekmesin, üzülmesin diye kaç kez sustun? Hala gözleri üzerimde bakıyordu. O soruyor, ben zihnimde onlarca sahne de cevapları arıyordum.

Sonra birden konuyu insana yani sana bana ve diğerlerine getirdi.

Kaçınız kendi dağına tırmanıyor bakayım?

Birilerine benzemeden ya da birilerini bir şeylere benzetmeden olduğu gibi! Anladınız mı beni? Yaşama gereken anlamı veriyor musunuz?

Siz bir sır vereyim mi dedi. Ben pür dikkat hadi bakalım ne gelecek bakalım diye düşünürken; mutluluk o kadar da zor değil deyiverdi! Sıradan olmayanla Mutlu olabilirsin. Kaderini seçen, seven ve yaşayan olursan Mutlu olursun. İstediğin gibi olursan Mutlu olursun. Zor değil dedi.

Mesela, ben hiç şikayet etmiyorum. İcraata geçmek, istediğimi yapmak bana iyi geliyor ve sizin ne yaptığınız ise beni hiç ilgilendirmiyor. Erdem’li ve ahlaklı olmak benim yolum dedi.

Ve ben hoop “Masallarla Erdem” ve “Kalp yolu” yolculuğuma gidiverdim. Koptum yine oradan. Nietzche konuşuyordu. Ben hem oradaydım, hem yoktum. Sevgili Cem hoca’nın eğer bir hatayı hata yapan ile paylaşmazsanız ne kadar şefkatli olduğunuzu bir düşünün demişti. Hata yapmaya devam edecek, bilmeyecek ve kimse ona söylemeyecek. Şefkat kelimesini tekrar bir düşünün demişti.

Masallarla Erdem de “adaletten, cömertlikten, şefkatten, cesaretten, özenden ve halinden memnuniyet”ten masallar dinlemiş ve yaşamımıza, yüreğimize almıştık. Erdemli olmak, ahlaklı olmak çaba ister çünkü. Bazen de acıtır. Korka korka harekete geçersin ama hiç keşken olmaz, için rahattır çünkü diye anılar arasında dolaşırken “üreten insan sayısı ne kadar da azaldı farkında mısınız” sorusuyla yine katıldım guruba. Sanat azaldı, sanatçı azaldı.

Üstelik dünya kendi ekseni etrafında saatte 1670 km hız ile dönerken üstündeki sizler duruyorsunuz. Üretmiyorsunuz. Bir bakın bakalım etrafınıza, hayvanlara bakın mesela. Siz sakat bir hayvanın hareket etmeden durduğunu gördünüz mü? Üretin… Hareket edin… Yaşam için hareket şarttır!

Sonra durdu biraz soluklandı ve can alıcı soruyu sorarak aramızdan ayrıldı;

İnsan ne yaptığında insan olur?

Teşekkür ederim Nietzche. Seninle tanıştığıma çooook Mutlu oldum.

Teşekkür ederim sevgili Miryam ve teşekkürler PhiloZoom dostları. Herbirinizle daha da çoğaldım.

Seçen, seven ve yaşaya olma niyetiyle….

İmza : Ben

24 Ocak 2021, Urla

Not : “Böyle buyurdu Zedüşt”’ün yorumlarını incelerken tanıtım yazısında “İnsanın kendi kaderini zamanın hakikatlerinden bağımsız bir şekilde değiştirebileceğini ve bunun için öncelikle kendini aşması ve üstinsana ulaşması gerektiğini” söylüyor Nietzsche.

Nietzsche ile tanışmak…” üzerine 3 yorum

  1. Zekeriya Taş/ Nöbetçi Felsefeci

    Değerli Arzu Hanım, Nietzsche PhiloZoom etkinliğimizi, çok güzel özetlemişsiniz, tebrik ediyorum. Görüşmek üzere saygılarımı sunuyorum.

    Liked by 1 kişi

  2. mugeacr

    ❤️🙏🏼 cok guzel

    ama çok çalışmak lazım bu konuları çok operim

    Muge Acar Pixter&Bro UK 281 Lower Richmond Road, Richmond, Surrey, London TW9 4LU E: muge@pixterandbro.co.uk M: +44(0)758 667 4000

    Sent from my iPhone (please excuse any spelling mistakes)

    >

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s